Anksiyete
Günlük yaşamda karşılaşılan stres bireylerde kaygı ve endişeye neden olabilmektedir. Gün içinde yaşanılan duyguların her gün farklı olması ve iniş çıkışların yaşanması rutin içerisinde yer almaktadır.
Anksiyete yani kaygının, süreklilik göstermesi, düzeyinin sürekli olarak yüksek olması, günlük yaşantıyı etkilemesi bireyin konuyla ilgili bir psikolojik destek almasını gerektiren belirtilerdendir.
Günümüzde anksiyete çok yaygın bir tepki olup bunu yaşayan bireylerin sayısı da giderek artmaktadır, kadınlar erkeklere oranla daha çok anksiyete yaşamaktadır.
Anksiyete yaşayan kişiler kendi bedenlerine hükmedemiyor gibi hissedebilir ve bunun yanı sıra aşırı terleme, hızlı solunum, huzursuzluk, bitkin hissetme, titreme, ağız kuruluğu, mide rahatsızlıkları, baş dönmesi ve kas krampları gibi birçok belirtiye de maruz kalabilirler.
Yaygın anksiyete, panik atak, fobiler, sosyal kaygı bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu anksiyetenin alt türlerindendir.
Anksiyete tedavisinde ilaç ve psikoterapi başlıca yöntemlerdendir. İlaç bu bozukluğu tamamen tedavi etmez, semptomları iyileştirebilir ve kişinin daha iyi hissetmesini sağlayabilir, bu nedenle bir psikolog desteği almak bu bozuklukta önem teşkil etmektedir.
Hashtags
anksiyete kaygı stres huzursuzluk
Categories
Aktuel Depresyon - Korku - Panik Atak - Tikler
